Ne Yemeliyiz? Ne İçmeliyiz?

Evet, bir önceki “Kansere ve diğer hastalıklara yol açan gıdalar” başlıklı yazımda sağlığımızı tehdit eden yiyeceklerden söz etmiş ve örnekler vermiştim..Bazı okurlarım ve arkadaşlarım bu yazdıklarından korktuklarını ve ne yemeleri gerektiğini bana sormaya başladılar ve bu konuda da yazmamı istediler. Aksi taktirde aç kolacaklarını ifade ettiler..Sevgili Bülent bey kardeşim Yazıyı okurken çok korkmuş olmalı ki elindeki içmekte olduğu olduğu kahveyi bile yarıda bırakmış.. Bu yazdıklarımı sizleri korkutmak için yazmadım, kendimi sizlere karşı sorumlu hissettim ve gerçekleri yazdım.. tamam hocam konuyu anladıkta bu yazdıklarını okuduktan sonra hiç bir şey yememiz gerekiyor.. kafamızda karıştı ne yapmamız gerekiyor..
41 senelik bir hekim olarak Bugüne kadar ben tereyağını ve yumurtayı hiç yasaklamadım.. sadece tereyağı ve yumurtayı kimlerin normal yiyebileceğini, kimlerin kısıtlanması gerektiğini, kimlerin normalden fazla yiyebileceğini belirttim..yine şekeri de yasaklamadım ancak hangi şekeri yenmesi gerektiğini belirttim ;
tabiki pancardan elde edilen şekeri kastediyorum bugünkü mısır şurubundan elde edilen şekerin yenmesini tavsiye etmem mümkün mü?.. esas tehlikeli olan budur.. pancar ekimini kısıtlarsan veya tamamen durdurursan şeker fabrikaları da devre dışı olur; Mısır şurubundan elde edilen şeker devreye girer ve insanların sağlığı da böylece bozulmuş olur..
Çocuklarımıza yemesi için aldığınız gofret gibi her türlü paketlenmiş yiyeceklerin, baklavaların veya hemen hemen her tatlının içine konan şekerin,şerbetlerinin bile mısır şurubundan ekde edilmiş şeker olduğunu biliyorsunuz.. peki çözüm nedir diye sorarsanız çözüm sanırım eskiye dönmektir tekrar pancar ekiminin serbest bırakılması ve şeker fabrikalarının üretime geçmesini sağlamaktır ki bu da bir siyasi tercihtir.
Dengeli beslenmede, normal durumda bir kişinin günlük almış olduğu kalorinin %50-55’i karbonhidratlardan %20-30 u yağlardan, %15-20 si de proteinlerden olmalıdır.. 1 gram yağ vücutta yanınca 9 kalori, 1 gram karbonhidrat yanınca 3-4 kalori , 1 gram protein yanınca 4 kalori, 1 gram alkol yanınca 7 kalori oluşturur..
Bir hekim olarak şunun bilincindeyim eğer şahıs fizik olarak ağır bir işte çalışıyorsa Örneğin İşçi olarak inşaatlarda çalışıyorsa,odun yapıyorsa,kömür çıkarıyorsa ,tarlada çalışıyorsa,tırpanla çayır biçiyorsa günlük yemiş olduğu Karbonhidrat, protein ve yağ miktarının normalin üstünde olması gerekmektedir .. hiç çalışmayan istirahat halindeki bir kişinin günlük alması gereken kalori miktarı 1400-1500 kalori, normal aktivite sergileyen kişilerde ise bu 2000 kalori civarında, ağır işlerde çalışanlarda ise bu 2500 ile 4000 kalori arasında değişmektedir.. O halde ağır işlerde çalışan kişiler yağ yumurta ve şeker miktarına bakılmaksızın gıdasını alsa dahi onu yakabilecektir ve kendisinde zararlı etki oluşturmayacaktır..
Köy hayatından şehir hayatına geçişte maalesef bazı sağlık sorunları oluşmaktadır.Hareketsizlik, ağır şartlarda çalışmama yemiş olduğunu yakamamayla eşdeğer olarak kendi bünyesine geri dönmektedir ve sonuç olarak şişmanlık, Tansiyon yüksekliği, kalp hastalıkları kireçlenmeler meydana gelmektedir.. Bu durum gençliğinde köylerde -Anadolu’da ağır koşullarda çalışan ama daha sonra çalışmayı terk edenlerle daha çok görülmektedir.. Benzer olarak ağır spor yapan sporcuların sporu terk ettikten sonra yemeğine dikkat etmemesi ile hızlı bir şekilde kilo alması ve diğer yandaş hastalıklara musap olması gibidir..
Halk arasında toplumda yanlış bir algı mevcuttur.. hastanede veya muayenehaneme gelen bazı hastalara hastalığıyla ilgili soru sorarım..Eğer obes, yani şişman iseler kendilerine şu soruları yönlendiririm “ diyet yapıyor musunuz ?” “yemeğinizi dikkat ediyor musunuz ?” “aburcubur yiyor musunuz ? Gibi sorulara vermiş oldukları cevaplar çok ilginçtir; “ doktor bey allah seni inandırsın ne ekmek yiyorum,ne şeker tüketiyorum ,nede tuzlu yiyorum,hamur işini de bıraktım ,kızartmaları tatlılarıda bıraktım sadece bol bol meyve yiyorum.. Ama yinede kilo alıyorum .. İşte işin püf noktası da burada,sadece meyva yiyenler kilo almayacaklarını sanıyorlar.. oysaki kavun, karpuz ,kiraz, armut, hurma İncir ,üzüm,elma,mandalina portakal gibi yiyecekleri de ölçüsüz yerseniz bunlarında içinde şeker olması nedeniyle kilo almaya ve yandaş hastalıklara mahkûmusunuz.. Ama şunu itiraf etmek zorundayız ki bunlardaki şeker hiçbir zaman mısır şurubu içindeki früktoza benzemez, fruktozdan daha az zararlıdırlar..
Ben hastalarımın protein ve yağ ihtiyaçlarını karşılamada sıklıkla kemik suyu ,et suyu ,tavuk suyu, mercimek çorbası, paça ,kellepaça haşlanmış et, yumurta, yoğurt, beyaz peynir, kaşar peyniri , bezelye, yemesin de engelli yoksa kuru fasülye de öneririm. İyi ama bunları önerdiğiniz ama içinde şeker olan hiçbir gıdayı önermedeniz..Hayır ben aşırı bir kısıtlama yapmıyorum hastanın pekmez yemesini,balda yemesini ama hakiki bal olması şartıyla özellikle kestane balı yemesini öneriyorum. Bunun yanında yukarıda belirttiğim gibi ölçülü meyva yemesini öneriyorum dolayısıyla herhangi bir şeker açığımız kalmıyor.. meyvaların tercihen yemeklerden yarım saat önce veya yemekten 2-3 saat sonra yenmesi yararlıdır.. yemeğin hemen üstüne yenen MEYVALAR maalesef daha fazla kalori daha fazla kilo olarak karşımıza çıkar.
Hiç şekerli gıda almasak dahi yukarıda bahsettiğim proteinli ve yağlı gıdalar da vücutta karaciğer tarafından şekere dönüştürülmektedir merak etmeyin.. vücudumuzda şekerli gıdalara ihtiyacı olan beyin hücreleri ,sinir sistemi hücreleri ve kan hücreleridir.. bunların günlük ihtiyacını karşılamak için 30 gr şeker yani toplam sekiz adet küp-kesme şeker yememiz yeterlidir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir