BİZİ YÖNETENLER

Toplumda süper zekiler vardır; insanlığa çok büyük katkılar sunarlar.. Einstein olmak, Nikola Tesla,Edison, İsaac Newton, Galile,Farabi, ibn-i Sina. Aziz Sancar veya Hawking olmak kolay değildir..Bunlar süper zeki insanlardı.. daha önce insanın aklına gelmeyen yeni bir fikir ortaya atarak yeni bir buluş icat etmeleri İnsanlığın ve dünyanın geleceği için çok önemlidir.. Biz bunlara mucitler diyoruz..

Bir de zeki insanlar vardır, bunların bir kısmı da topluma ve insanlığa büyük hizmetler sunarlar.Geri kalanı Zekasını kendisi,ailesi veya ülkesi için kullanır.Bu kesimden iş adamları,müteşebbisler bulunur.. müteşebbis olmakta kolay değildir.. Öngörü,cesaret ve girişkenlik ister..parası olmadan projeyi yapabilen, borca giren ve projesini yatırıma dönüştüren insanlar da toplum için çok önemlidir..Türkiye toplumunda müteşebbis ruhlu insanlar %5-10 oranındadır. Bu ülkeye büyük katkılar sağlamıştırlar. Merhum Vehbi Koç okumamıştı ve bir bakkalın Çocuğu idi.. yine Hacı Ömer Sabancı’nın çocukları Sabancılar da aynı şekilde müteşebbislerdi.. planlı programlı kazandılar,kazandıkça büyüdüler ve büyüdükçe kazandıklarını yatırıma dönüştürdüler.. Çok büyük müteşebbis olmadan yine yatırım amaçlı bu ülkeye katkılar sağlayan pek çok girişimci vatandaşımız da vardır bunlar küçük çaplı olmalarına rağmen hem ülkemizde hem de yurt dışında ellerinden geldiğince iş sahası açmışlar ve ülkeye katkılar sağlamıştırlar.. Türkiye bugün ayaktaysa bunların yüzü suyu hürmetinedir.

Diğer taraftan yatırımların çoğunu devlet desteğiyle yapan Cavit Çağlar ,Emin Hattat, Halis Toprak, Ağa Ceylan,Mehmet Cengiz, Halil bezmen, Cemal Kalyon gibi işadamlarımız ve girişimcilerimiz de vardır.. efendim daha önceki söylediğimiz girişimciler işadamlarımız devletten destek almamışlar mıydı? Evet %90’ı devletten destek almıştır; bu kötü bir şey değil ama bazı işadamlarımız ve girişimcilerimiz ise bütün sermayesini ve desteğini devletten almıştır.. Bu durum sorgulanabilir.. eğer araştırılacak olursa bunların arkasında siyasi Otoritenin olduğu görülür. Hatta bir söz vardır “devlete sırtını dayamayan bu ülkede zengin olamaz”…Ben olaya şu gözle bakıyorum eğer kişi devletten aldığı parayı ezmiyor,yatırıma dönüştürüp istihdam yaratıyor birilerine iş ve ekmek kazandırıyorsa “İyi iş yapıyordur” derim..Rahmetli Turgut Özal döneminde güney doğuya yatırım amaçlı alınan bütün paraların yatırıma dönüştürülmediğini ve o kredilerin de bir daha geri dönmediğini hepimiz bilmekteyiz.. O dönem Türkiye’de Yapılan yatırımların 1/5’i güneydoğuya yapılmıştı ama ortada hiçbir şey yoktu.

Eskiden üniversite imtihanlarında birinci sırada tercih edilen Tıp fakülteleri idi.Herkes doktor olup çok para kazanmak istiyordu. Rahmetli babam benim orta doğu Üniversitesi’ne kayıt yaptırmışken oradan tıp fakültesi‘ne geçmemi bu nedenle istemişti.. Çok para kazanmam gerekiyordu..doktorlara da paracı gözüyle bakılıyordu. Ama bugüne kadar doktorluk mesleğinden zengin olmuş hiç kimseyi görmedim.. Büyük işadamlarını zenginleri inceleyin İçlerinde hiç doktor göremezsiniz.. hep orta sınıfın üstünde iyi geliri olan meslek grubu olarak bilinmektedir..

İkinci sırada orta doğu Üniversitesi boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi Ankara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi gibi üniversitelerden mezun olmuş makine mühendisleri, inşaat mühendisleri, mimarlar geliyordu .. Şimdilerde bilişim ve iletişim çağı gereği olarak fizik,bilgisayar,elektronik,insan genetiği, uzay bilimi gözde meslekler olarak önümüze konulmuşlardır.. Şimdi ve gelecekte dünyanın kaderini bu meslekler belirleyecektir. Bu meslekleri yücel’ten ve destekleyenlerin başında küresel sermaye ve emperyalistler ki bunların başında Bill Gates ve birlikte hareket etmiş olduğu Yahudi zengin aile toplulukları vardır..

Ülkemizde Üniversite imtihanlarında yüksek puanları alan zeki çocuklar genellikle tıp fakültelerine ve diğer saydığım okullara girerdi şimdi bunun şekli değişti; ilk sırada olan tıp 5-10. cu sıralara inmiş durumda..O nedenle tıp fakültelerini tercih eden çocuklar çok zeki olmuyorlar.. Bu da İleriki yıllarda doktorların kalite ve becerisini düşürecektir;onların sunmuş olduğu sağlık kalitesi ve güveni de azalmış olacaktır..

İşin komik tarafı üniversite sınavlarında genellikle 8-13. sıralarda kendilerini yer bulan bazı meslek grupları siyasete girerek siyasi otoritenin içinde veya muhalefette yer alarak İmtihanda geçemedikleri kişileri yönetirler.. Bu kişiler ya milletvekili olur diye bakan olurlar; bazen Başbakan veya cumhurbaşkanı da olabilirler.. Türkiye’de siyasi örgüt ve kuruluşların içerisinde kendilerine yer bulan bakkal,züccaciyeci,manav gibi küçük esnaflar da zeki insanları sorgulayabilir ve onların görev yerlerini belirleyebilirler.hatta neleri yapıp neleri yapamayacaklarını da kendilerine dikte ettirmek isteyebilirler.. Bu cümleden hareketle sözü geçen meslek gruplarına asla küçük görmediğimi ifade etmek isterim; onlarda saygıdeğer ve saygın insanlardır.. benim için bu ülkeye hizmet etmekte olan şoför,terzi, temizlik işçisi,Hamal gibi tüm mesleklerde şerefli mesleklerdir ve onları önemserim .

Herkesin iyi bir pazar günü geçirmesini diliyorum..