Bu Millet Çıldırmış!
Bu ne lâubaliliktir
Bu ne vurdumduymazlıktır
Birazcık ipimizi gevşettiler mi saldırmadığımız yer kalmıyor.. adeta intikam alıyoruz.. İstanbul’da deniz kenarındaki park bahçeler pislikten geçilmiyor.. poşetler, kağıtlar, plastik şişeler,çocuk ayakkabıları, çocuk bezleri, ekmek kırıntıları, pilav ve makarna artıklarını.. velhasılı ne ararsan var.. korunmaya çalıştığımız virüs bile korkar bu ortama girmez.. kıçıyla bize güler ve bunlar benden daha tehlikeli der geri döner..
Şimdi birileri bana “amma da abartıyorsun!!!” diyebilir; hayır gerçekten abartmıyorum..Sn sağlık Bakanı ve yetkililerin tüm uyarılarına rağmen maskemizi asla takmıyoruz, sosyal mesafemizi korumuyoruz, belki tokalaşmıyoruz, ama alt alta üst üste hamur gibi yoğruluyoruz..suyu açmışlar şarıl şarıl akıyor sanki babalarının Çeşmesi.. akşama kadar aksa umurlarında değil; ama İstanbul’un suyu bittiği zaman zararını tüm İstanbul’da yaşayan vatandaşlar çekecek, bunu bilmiyorlar..Halay çekmeler, Çiftetelli oynamalar.. maskeler cepte.. Soran olursa “aha var maskem cebimde” diyor..O nedenle cumartesi ve pazar günleri deniz kenarlarında oturmayı, piknik yapmayı , dolaşmayı gezmeyi tekrar bir gözden geçirmemiz gerekiyor..
Peki deniz kenarı haricindeki yerler farklı mı? Oralarda kurallara uyuluyor mu?
Asla uyulmuyor…yine maskeler cepte veya maskeler çenenin altında.. Bir kısmı Corona virüsü ile anlaşmış gibi “dikkat et sakın burun deliğinden girme ben ağzımı kapatıyorum ama burun deliklerimi açıyorum”..sosyal mesafeye uyuma yok, hatta el ele tutuşmalar ve öpüşmeler bile başlamış..
Allah sonumuzu hayır eder inşallah,ikinci dalga şimdiden başlamış bile. Gençler özellikle çok vurdumduymaz,akıllarında ki düşünce nedir bilemiyorum ama 65 yaşını aşmış kişilerden kurtulmak istiyorsalar bu bir çözüm olabilir; böylece intikamlarını almış olurlar..!!!!