27.10.2014
Bazen insanların duyarsızlığını gördüğüm zaman çok üzülüyorum,
Hele bu duyarsızlığın Trabzon, Çaykara gibi yerlerdeki insanlarımızda olduğunu görmek bizleri daha da çok üzüyor.
Sözde Çaykara ve Of boğazından çok alim çıkar, okumuşu çoktur,
Çaykara insanının çoğunluğu beni sevdiğini söylüyorlar, ben ise kişi ayırt etmeden hepsini aynı derecede seviyorum..
Otuz beş senelik mesleğimde hiçbir Allah kulunun kim olduğuna bakmadım, siyasi görüşü ideolojisi nedir diye araştırmadım. Görevim insanlara ve insanlığa hizmetti, onu yapmaya çalıştım..
İnsanları sevdiğim gibi ülkemi de çok seviyorum. Bu ülkede yanlış gördüklerimi dile getirmenin görev olduğunu hissediyorum. O nedenle bu köşelerde sizler için önemli gördüğüm konuları paylaşıyorum. Bazen bundan rahatsız olan Çaykaralı hemşehrilerim olabiliyor.. Onları kırmak istemediğimden sadece yöresel yazılar yazmayı da düşündüğüm olmuş ve bunu editörle paylaşmışımdır. Güneydoğuda kalleşçe arkadan vurularak Şehit edilen Mehmetçiklerden sonra yazmamak olmaz diye düşünerek yazmaya karar verdim..
Çaykaralı gözüyle teröre kısa bir bakış yapalım istedim;
Yıllardır hepimiz bıktık, hepimiz usandık,
Her şehitten sonra demeçler bizleri daha da öfkelendirdi ”Kanları yerde kalmayacak”..
Ya, öylemi; ne zaman kanları yerden kalktı, ne zaman, hadi söyleyin bakalım..
“Şehitlerden beslenenler” “Kandan beslenenler” “Kürt açılımı ile inşallah bu sorunu aşacağız” “Bu bizim milli meselemiz” “Dikkat edin provokasyon var” “APO Kürt halkının lideridir” “Apo baş müzakerecidir” “Siz kimsiniz, kimsiniz lannn.. hade si……rin defolun buradan”
Siyasetçilerin söylediği pek çok cümle ve kelime yazabiliriz sizlere..
Bin dokuz yüz doksan dokuz – 2001’li yıllarda PKK olayları ve Güneydoğuda en az düzeye inmişti.. O zamanlar Başbakan Tansu Çiller, Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş ve hem Emniyet Genel müdürlüğü ve hem de İç işleri Bakanlığı görevini yürütmüş olan Mehmet Ağar terörle mücadelede çok başarılı olmuşlardı.
Ne zaman 2002 yılında İktidar değişikliği oldu ve AK Parti yönetimi ele geçirdi tekrar terör hortlamaya başladı. Olağan üstü hal uygulanan yerlerde normal yaşama dönüldü. PKK’ya taviz üstüne tavizler verildi, verildikçe de PKK şımardı iyice kotrolden çıktı. T.C. Hükümeti PKK’yı desteklemeyen Kürt halkını Güneydoğuda koruyamadı, onlara güvence veremedi, her PKK eyleminden sonra pısırık davranıldı, gereken bir türlü yapılmadı.. Onların anladığı dilden konuşulmadı.. Halk PKK’dan korktuğu için yandaşları zoraki çoğaldı, Kürt çocukları dağlara kaçırıldı.. Şimdiki politikalarla Kürt çocuklarının kaçırılmasına gerek yok, kendi istekleriyle dağa çıkar oldular..
Belediye başkanları bile Hükümete ve Başbakana sittir çekmedi mi? Ve bu olaydan sonra o belediye başkanı hala görevde kalmadı mı? Pes doğrusu. Siz ne biçim devlet yönetiyorsunuz be kardeşim..
İstanbul’da Belediye otobüsünde 17 yaşındaki kızımızı Molotof kokteylle yakarak öldürenlere sizler ne yaptınız, hiçbir şey… O işlemi yapanları oracıkta infaz edeceksiniz ki bir daha yapmasınlar.. Yok efendim adalete teslim edeceklermiş de, falan filanla bu iş olmaz..
Devletin malını talan eden, dükkanları yağmalayan, kuyumcuları soyan bu mahlukları oracıkta infaz edeceksiniz ki bir daha yapmasınlar.. Efendim sen de ne faşistmişsin, adalet onların cezasını verir, böyle demeye hakkınız yok diyecek baba yiğitler de mutlaka vardır.. ABD de polise karşı gelen veya dur ihtarına uymayanları hemen oracıkta gebertiyorlar.. Devletin malına el süremiyorlar.. Hiç TV’lerde örneklerini izlemediniz mi? Bu anlamda çıkartılması gereken yasanın çok geç kaldığını düşünüyorum..
Yıllarca bir gurubu suçladınız, Şehit kanlarından besleniyorlar dediniz.. Azıcık ar damarınız varsa dönüp gerisin geriye şöyle bir bakın.. Bakın da PKK terör örgütünü nasıl canavarlaştırdığınızı görün artık.. Bu hatalarınızı artık örtemeyeceksiniz, çünkü onları örtmeye ne bir örtü nede bir çuval yeter.. Gizliden gizliye PKK ile her fırsatta görüştünüz, duyulunca “Görüşen şerefsizdir, ispat etmeyen de şerefsizdir.” dediniz.. Tapeler ortaya çıkınca gizleyemediniz.. Evet devletin kurumları görüşür dediniz..
Ben sadece hükümetin, siyasi iktidarın yaptıkları hataları anlatmak için bu yazıyı yazmadım. Çaykaralı hemşehrilerimin bu konularda neler hissettiklerini, bundan sonra PKK terör örgütü ile mücadelede hala olaya siyasi pencereden bakıp bakmayacaklarını merak ettiğim için yazdım.. Lütfen kafamızı kumdan çıkaralım artık. Bu konu son derece hassas bir konu, milli birlik ve beraberliği gerektirir.. Bu işin partilisi ve siyaseti olamaz. ”Efendim Başımız ne düşünürse doğru düşünür.” düşüncesi çok banal ve teslimiyetçi bir anlayıştır.. Unutmayınız ki bir kişinin düşüncesi ile doğruları bulmamız çok zordur.
Sn. Başbakanımız Davutoğlu gariban, ne diyeceğini bilemiyor.. Derse bile acaba Sn. Cumhurbaşkanına ters düşer mi? Veya demeçten önce Cumhurbaşkanını arayıp ”Efendim PKK konusunda şöle bir demeç vereceğim, nasıl münasip olur mu?” diyerek icazet alması gerekecek.. Bugünkü basını izleyiniz. HDP demeç veriyor “3 Gerilla öldürüldüğü için 3 asker öldürülmüş olabilir”miş.. Bu terbiyesizlere ve bu densizlere bakar mısınız? Bunlara verilecek olan cevap sizce ne olmalıydı.. Bu Şerefsizlere her türlü cevap verilmeliydi, ”hodri meydan denmeliydi, bu açılım palavrası artık bitmiştir, haddinizi bilin denmeliydi.. Siz silahı bırakmadıkça asker size haddini bildirecektir, eski tavizleri unutun, bundan sonrasını siz düşünün” denmeliydi.. Ama heyhat, karşılarında devlet adamı bulamıyorlar..
Yapmayın Allah aşkına, taviz vere vere bu hallere geldik.
Eğer hala birileri çıkıp da “aman ha provokasyona gelmeyelim, dikkatli olalım açılım sürecine zarar vermeyelim” derse o haindir.. Birileri hala “bunu da Cemaat yapmıştır, provakosyana dikkat” derse o da yalakacı-yandaştır.. veya ”bunda da Ergenekoncuların parmağı var” diye düşünürse bilin ki o kişide satılmış kalemlerden, gizli örgütlerle işbirlikçi kişilerdendir..
Hatırlayınız olayın olduğu gün Yandaş ve satılmış TV kanalları hemen faaliyete geçtiler, daha şehitlerin kanı kurumadan, utanmadan, sıkılmadan bunun provokasyon olabileceğini, dikkatli olmamız gerektiğini söylemediler mi? Her TV bulmuş olduğu 3-5 tane satılmış- sözde konusunu bilen-adamlara istenen doğrultuda açık oturumlar yaptırmadılar mı?
Şehitlerin ailesi perişan, Türk halkı üzgünken bu silahşörler televizyon televizyon dolaşmadılar mı? Her gün kendilerine bir program ayarlamadılar mı?
Artık deniz bitti, uyanın, gerçekleri görün lütfen..
Siyaset üstü, halkça düşünün artık,
Bu ülke bir kişinin beyni ile yönetilmeyecek kadar büyük ve özel bir ülke olduğunu anlayın artık..
Allah sonumuzu iyi eder inşallah..