Her kişi her toplum refah içinde yaşamayı ister. Eskiden yaşayan insanlar toplu taşıma aracı bulamazken bugün her evin hatta her evin bireylerinin tek tek özel taşıma araçları mevcuttur. Eskiden manyetolu (elle çevirmeli) telefon yokken bugün herkeste cep telefonları bulunmaktadır. Eskiden daktilo vardı posta dağıtım şirketleri ve elemanları vardı şimdi bilgisayar çıktı, mesajlar anında gidiyor, daktilo rafa kalktı her şey çok hızlı yapılabiliyor.
Flash disk denilen parmak kadar bir aygıt binlerce dosyayı taşıyabiliyor. Bugün şehirlerarası yolculuk otobüs yerine uçakla yapılmaya başlandı. Eskiden gaz lambaları (fener ve şişeli lamba) vardı. Ders çalışırken bunları kullanırdık. Şişeli lamba daha lükstü onu kullandığımız zaman yakıtı (gaz yağı) fenerden daha fazla idi. O nedenle büyüklerimiz tarafından uyarılırdık ve daha az kullanırdık. Tabi bunu tasarruf amacıyla yapardık, yine yaylaya giderken navlon (ücret) vermemek için 8 – 10 saat yaya yürürdük ve yaylaya ulaşırdık. Buğday ekmeği, zeytin ve helva bulup yemek, 25 – 50 kuruş harçlıkla gezinmek lükstü… Bugün sokağa çıktığında 7 – 8 yaşında çocuğun, simitçinin cep telefonu ile konuştuğunu görürsünüz… Bir üst katımızdaki komşumuzu cep telefonu ile çaya davet ederiz. Canımız sıkılınca cep telefonuyla arkadaşımızı ararız. Rahmetli Muhammed amca yaşamış olsaydı veya bugün mezardan kalksaydı ve bu durumu, bu savurganlığı görseydi herhalde kalpten tekrar ölürdü, bu gördüklerine inanamazdı. Mısır ekmeği ve yayla peyniri bize bal gibi gelirdi. Mendil içinde taşırdık ve okulda öğleyin yerdik. O eski günleri özledik. Buğday ekmekleri 1kg idi, şimdi 250 – 300 gram… O ekmeklerin tadı başkaydı
Teknolojiyi sevmeyen bir kişi değilim. Teknoloji çok büyük kolaylık, çok büyük refah ve saadet… Ancak teknolojinin negatif yönleri, zararlı yönleri yok mu? Maalesef var ama bunu bilmiyoruz veya kabullenmek istemiyoruz. Cep telefonunun insanlar üzerindeki etkileri çoktur, hele kullanıcı çocuk yaşta olursa çok daha zararlıdır. Beyin hücrelerinin gelişimini önlediği gibi, hücrelerde fonksiyon kaybı hatta hücre ölümlerine ve maalesef beyin tümörüne neden olabiliyor. Bir cep telefonu çaldığı zaman o anda bir TV; radyo açıksa yayını engellediğini hepimiz biliyoruz. Hatta uçak yolculuklarında gelen sinyaller uçağın tüm elektronik sistemini bozabiliyor o nedenle uçuş anında cep telefonlarının kapalı olması isteniyor. Bu kadar güçlü dalga yayan bir aygıt tüm vücut hücrelerini etkiler. Bugün beyin üzerindeki olumsuz etkileri konuşuluyor yarın kısırlık, iktidarsızlık, yorgunluk, halsizlik, kemik iliği baskılanması gibi yan etkilerini konuşulacaktır. Özellikle cep telefonlarını 7 – 14 yaş arası çocuklarımızdan uzak tutmamız gerekir.
Bilgisayar açık olduğu zaman yaymış olduğu elektromanyetik dalgalar vücudumuz için zararlıdır. O nedenle büromuzda veya evimizde bilgisayarımızı devamlı açık tutarak karşısında oturmamalıyız, işimiz bitince bilgisayarı kapatmak zorundayız.
Teknolojik gelişmeler, endüstriyel atıklar yediğimiz ürünleri bile etkiliyor. Ürünlerin bozulmaması için konulan katkı maddeleri sağlığımızı bozuyor. Tarlamızda bahçemizde ürettiğimiz meyve ve sebzelerin kısa sürede ve daha fazla miktarda yetişmesi için kullanılan hormonlar sağlığımızı tehdit ediyor…
Bazen acaba köye mi geri dönsek diye düşündüğümüz oluyor. Ama birden aklımıza oradaki trafik ve araba kalabalığı geliyor… Çok hızlı bir şekilde oradaki değişim gözümüzün önüne geliyor. Her tarafta betonlaşma, gürültü ve trafik yoğunluğu köylere ve yaylalara kadar çıkmış durumda.
Daha fazla yazıp içinizi karartmak istemiyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin… Ve bizleri affetsin… O’nun yarattığı dünyayı çok kötü kullanıyoruz. Sağlığımızın değerini bilmiyoruz.