Sivilcedeki Büyük Tehlike!!!

Sivilcedeki Büyük Tehlike!!!

21.04.2013

Özellikle ergenlik çağında başlayıp ergenlik çağından sonra kaybolan veya ömür boyu devam eden yüzdeki  kızarıklıklara, pistüllere, yaralara sivilce diyoruz. Genellikle ergenlik çağında başladığından dolayı bunlara halk arasında ergenlik sivilceleri denmektedir. Tıp dilinde ise acne(akne) olarak adlandırılmaktadır. Akne veya sivilce her nasıl adlandırılırsa adlandırılsın gençlerin baş belasıdır. İyi ama ergenlik boyunca devam edenlere ergenlik sivilceleri diyelim de 50 – 60 yaşlarına kadar, hatta ömür boyu devam edenlere ne diyelim? Çocukluk çağında aktif olmayan yağ bezleri ergenlik döneminde hormonların artması ile uyarılarak büyürler ve yağ üretmeye başlarlar. Bu nedenle ergenlik çağında yüz daha parlak ve yağlıdır. Akne oluşumunda bir çok sebep vardır; yağ bezlerinin gelişerek yağ üretiminin artması, yağ kanallarının tıkanması ve deride normalde bulunan mikropların bu yağda ve kanallarda yerleşerek çoğalması bunlardan bazılarıdır. Bunun kalıtsal özelliği de vardır. Örneğin anne ve babasında akne olanların %50’sinde akne vardır. Ergenlik döneminde androjen hormonların artmasıyla (ki bu erkeklerde testis ve böbrek üstü bezi, kadınlarda ise böbrek üstü bezi ve yumurtalık kökenlidir.) akne oluşumu tetiklenir. Kadınların %70’inde adet dönemlerinde, gebelerde de akne olabilir. Bunlar geçicidir. Doğum kontrol hapları östrojen içeriğine bağlı olarak aknenin düzelmesine sebep olabilir. Stresli dönemlerde de aknelerin arttığı bilinmektedir. Yiyeceklerin akne yapıp yapmadığı tartışılmakla birlikte çikolata, kola, kuruyemiş, özellikle ayçiçek yağı ve çekirdeği, aşırı yağlı, yumurtalı yiyeceklerinde akne oluşumunda etkili olduğu ifade edilmelidir. Akneli yüzlerde siyah gözenekler, komedonlar oluşur. Komedonlar yapı itibarıyla keratin, sebum ve bakteri içerirler. Cilt altında açık hava ile teması olmayan komedonlar cilt renginde, havayla temasta olanlar siyah uçlu olarak görülürler. Akne temelde bir enfeksiyon hastalığı değildir. Aknenin hafif şekillerinde gözenek tıkaçları bulunurken orta ve şiddetli şekillerinde derin yerleşimli apseler, komedon ve granülomlar gibi ağrılı tümefaksiyonlar şeklinde görülürler.

Yıllardır sivilceleri – akneleri için cildiye uzmanlarına giden ve tedavi olmaya çalışan pek çok tanıdığım arkadaşım vardır. Ama nedense bir türlü istenildiği şekilde tedavileri mümkün olamamaktadır. Elbette bir kısmı iyileşmekte ve sonuç alınmaktadır. Ancak bunların oranının ne olduğunu sizlere söylemem mümkün değildir. Çünkü böyle bir istatistiki çalışma tarafımdan yapılmamıştır veya böyle bir istatistiki çalışma yapılıp yapılmadığını da bilmiyorum. Cildiye uzmanı meslektaşlarım beni bağışlasınlar, ama bir kısmı hala tetrasiklin kapsül (monodoks, tetrodox), A vitaminleri, östrojen içeriği yüksek doğum kontrol hapları,  salisilik asit ve alkollü losyonları, klindamisin losyon, eritromisin tablet, fucidin ve bactroban  pomad gibi eskiden beri kullanılmakta olan tedavi yöntemlerine devam etmektedirler. Bu tedavilerle geçici sürelerle başarı elde edebilseler dahi sivilcelerin nüks etmesi kaçınılmazdır. Bu  metodlarla akne tedavi edilirse hiç bir aknede tedavi sağlanamaz. Ancak modern tedavilerle aknenin zaman içerisinde iyileşmesini beklemekten başka çare yoktur. Malum olduğu üzere bazı akneler yaşla birlikte sebum ve yağ salgısının azaldığı dönemlerde kaybolmaktadır. Oysaki bazı bünyelerde bu salgılar ömür boyu devam ettiği için maalesef yaşam  boyunca akneler devam eder. Ve ne yazık ki bu aknelerin ortamında üreyen Stafilokoklar gibi çok tehlikeli dirençli mikroorganizmalar tüm dünyanın başına bela olur.

Daha fazla hakkındaSivilcedeki Büyük Tehlike!!! oku