Bugüne kadar sağlıkta yapılamayan işler yapıldı son 10 yıla damga vuruldu. Sağlık kurumlarını bir çatı altında toplamak çok zor bir işti… SSK gibi çiftlik haline gelmiş bir sağlık kurumunu islah etmek, yok etmek mümkün değildi. Bu başarıldı. Herşey kontrol altına alındı. Sağlıktaki başarıları sıralarsak:
- Tüm sağlık kuruluşları bir çatı altıda toplandı, çok seslilikten kurtarıldı. Böylelikle zarar eden SSK gitti kuruluşlar islah edilmiş oldu.
- İlaç fiyatları düşürüldü,haksız bir şekilde çok kâr eden ilaç sektörlerinin hegemonyasına son verildi, oradan yapılan tasarruf vatandaşın sağlık ihtiyaçları için kullanıldı.
- İlaç alma ve muayene kuyrukları azaltıldı. İsteyen herkes istediği eczaneden ilaçlarını alabilecek konuma getirildi.
- Herkese her hastanede muayene olabilme imkânı sağlandı. Buna özel hastaneler de dahil. (Bazı pürüzler ve noksanlıklar olmasına rağmen vatandaş özel hastanelerden de yararlanılabiliyor.)
- Kapalı mekanlarda sigara yasağı getirilerek sigara içmeyen halk pasif içicilikten kurtarılmış,sigara içenlerinde daha az zarar görmeleri sağlanmıştır.
- Doktorlara ve sağlık çalışanlarına döner sermaye primi dağıtılması hem başarı, hem de başarısızlıktır. Yetenekli olmayan sağlık çalışanları ve sabit hekimler için başarıdır ve onlar için önemli adımdır. Muayenehanesi olan, becerikli hekimler için ise başarısızlık olarak telakki edilebilir.
- Eğitim hastaneleri ve üniversite hastanelerinde çalışan öğretim elemanlarının (Doçent ve Profösörler) çalışma prensipleri ve düzenleri belirlenmiştir. İstediği saatte hastaneye gelip istediği saatte giden öğretim üyesine müsaade edilmemiştir.Hastanelerinin çiftlik olarak kullanılmasının önü kesilmiştir.
- Hastanelerde sarf malzemesi olarak kullanılan malzemelerin alımında ciddiyet getirilmiş, özellikle eğitim hastaneleri ve üniversite hastanelerinde yaşanan su istimaller kaldırılmıştır.
- Hasta otoparkları paralı olmaktan çıkarılmış hastaneye gelen her hasta ve hasta sahibi kendi otoparkı gibi hastane otoparkını ücretsiz olarak kullanmıştır.
Sağlıkta düzeltme gerektiren konular:
Performansa dayalı döener sermaye dağıtımında ciddi haksızlıklar vardır. Performans göstereceğim diye uğraşan sağlık personeli yorgun düşmekte ve eğitime – öğretime zaman ayıramamaktadır. “ Dafa fazla puan daha fazla para” mantığı hem sağlık çalışanlarını üzmekte hem de hizmet alan hastalara sunulan hizmetin kalitesini düşürmektedir.Sağlık çalışanları hastaya yapılmamış olan işlemleri yapılmış göstererek, bir kısmı da hastaya yapılmasına gerek olmayan işleri yaptıklarından etik olmayan davranış ve yöntemler uygulanmaktadır. Havuz sisteminden dönersermaye alan sağlık çalışanları bu uygulamalarla birbirinin hakkını gaspetmekte ve birbirine nahoş gözle bakmaktadırlar. Yapılan işin ciddiyetine göre verilmesi gereken performans puanı branşlara göre farklılıklar göstermekte ve bu adaletsizlik hekimler arasında hoşnutsuzluğa neden olmaktadır. O nedenle performansa dayalı dönersermaye dağıtımı derhal kaldırılmalı veya acilen islah edilmelidir.
Sonda takılması gerekmeyen bir hastaya Nazogastrik veya idrar sondası takılması hoş birşey olmadığı gibi yapılmayıp takılmış gibi göstermek de hoş değildir, etik değildir. Muayene için göz hekimine gelen hastaya sadece görme kusurunu ölçmesi gerekirken retina, iris, ön kamera, arka kamera, glokom gibi muayenelerin yapılmadığı halde ayrı ayrı yapılmış gibi göstermek de ahlaki değildir. Dahiliye polikliniğinde kan şekerini veya tansiyonunu düzeltmeye gelen hastaya dahiliyenin tüm braşlarını ayrı ayrı istemek veya yapılmış gibi göstermekte uygun değildir. Bu gibi işlemleri beyin cerrahi, genel cerrahi, ortopedi, plastik cerrahi, çocuk, kadın doğum hatta o hastanede olan tüm branşlar için söylemek mümkün.
Eğitim ve araştırma hastanelerine yeterli uzman ve asistan verilmiyor. Onlardan hem çok çalışmaları, hizmet üretmeli hem de eğitim yapmaları isteniyor. Bu mümkün değildir. Düz devlet hastanelerinde kadro şişkinliği var ve çalışmıyorlar. Önüne gelen hastayı eğitim ve araştırma hastanelerine sevk ediyorlar. Ameliyat yaparak kazanacakları puanı poliklinikte 3 – 4 hasta muayene ederek veya etti göstererek kazanıyorlar. Poliklinikte yaptıkları küçük cerrahi müdehalelerle ameliyathanede yaptıklarından daha çok kazanıyorlar. Hem de hiç bir risk taşımadan… Gece ve gündüz gelen hiç bir adli vakayı, trafik kazasını almıyorlar, ilk mudahaleyi yaparak eğitim ve araştırma hastanesine sevk ediyorlar. Bugün bir Pendik, Tuzla, Sultanbeyli devlet hastanelerinde kaç genel cerrahi uzmanı, kaç dahiliye uzmanı var? Yaptıkları ameliyat sayısı nedir? Bir incelenecek olunursa ne demek istediğimiz ortaya çıkacaktır.
Eğitim ve araştırma hastanelerinde eğitim %50, hizmet %50 oranında olacak şekilde çalışma düzeni sağlanmalıdır. Burada Sağlık Bakanlığına büyük görevler düşmektedir. Bunu sağlamak için Sağlık müdürlüğü ve başhekimlerin denetlenmesi ve uygulamanın yaptırılması gerekiyor. O nedenle eğitim ve araştırma hastanesinde uzman doktor ve asistan ihtiyacı giderilmelidir.Ayrıca Perifer hastanelerin çalışmaları sağlanarak her hastayı eğitim ve araştırma hastanelerine göndermeleri önlenmelidir.Bu günkü hizmet anlayışında Eğitim ve Araştırma hastaneleri %90 hizmet %10 eğitim oranıyla çalışmaktadır.Bu son derece yanlıştır hemen düzeltilmelidir.Aksi halde vasıfsız ve yetersiz hekim,hemşire ve sağlık çalışanları sayısı hızlı bir şekilde toplumda artacaktır.
Satın alma birimlerinince tek elden ve dönem dönem yapılan sarf malzemesi alımlarında acil hasta kavramı konulmalı ve onların malzeme alımları o anda hemen yapılmalıdır. Ameliyat anında hemen o anda lazım olan ancak ameliyat öncesi hesapta olmayan malzeme ambar depoda yoksa hemen getirilmelidir.