04.10.2014
Kurban kesmek eski lkel topluluklarda,ilkel pagan dinlerinde de vardır.İnka ve Azteklerde de çocuk kurban kesme eylemleri vardı,
Allaha, ruhlara ve tapındıklarına kurban kesme eski yeni hemen hemen bütün dinlerde de vardı
Müslümanların kurban kesme olayını başlattığına inanılan İbrahim Peygamber (İbranice: אברהם Avram, Abraham) üç semâvî dinin ve bu dinlerin peygamberlerinin atası olarak kabul edilen peygamberdir.
M.Ö. 2000’li yılların başlarında yaşamış, Hindistan’dan Anadolu’ya Urfa’ya göç etmiş aşiretin lideri Brahman Azer’in oğlu Brahman/Abraham/İbrahim babasının aksine tek Tanrı’yı savunur. Doğduğu ve yaşadığı yerler hakkında üç dinin kitaplarında ve âlimlerin verdiği bilgilerde farklılıklar vardır.
Abraham/İbrahim Peygamber; Adıyaman-Urfa bölgesinde Komenaga kralı Nemrut’la mücadele eder.Rivayete göre Nemrut onu ateşe atar ,ama İbrahim peygamberi Cenabı Hak korur ve yanmaz. Daha sonra İbrahim peygamber Nemrut’un bulunduğu bölgeden ayrılır, eşi Sâre, yeğeni Lût ve diğer adamlarıyla birlikte, önce Harran’a, ardından Ürdün ve Mısır’a gider, daha sonra da Filistin’e geçer.
Hz.İbrahimin eşi Sare’den oğlu İshak olur. İshak Yahudilerin atası kabul edilir.
Yine ibrahim peygamberin Mısırlı Kipti hizmetçisi Hacer’den İsmail isminde oğlu olur. İsmail de Arapların atası kabul edilir.
İbrahim peygamber İslami anlatımlara göre cenabı Haktan bir dilek diler ve o dileğin olması karşılığında en sevdiğini Allaha kurban edeceğini söz verir. Bu dileğin karşısında en sevdiği oğlu İsmail doğar.Daha sonra karşılığında İbrahim peygamber kurban keser ama bu kabul olmaz,çünkü en sevdiğini kurban etme sözü vermişti.Cenabı hak rüyasında ona en sevdiğini kurban etmesini buyurur.Ev sevdiği oğlunu Kurban ederken Cenabı Hak tarafından bir koç kurban olarak indirilir ve İsmailin yerine onu kesmesini ister..Ve İslamiyette ki kurban kesme olayı başlamış olur.. İsmail soyundan gelen Araplarca da bu kurban kesme olayı kabul edilir. Ancak aynı uygulamayı diğer oğlu İshak ve Yahudi soyu yapmaz.
İslamiyette de kurban kesme olayı Cenabı hakkın emri olarak uygulanır.Peygamber efendimiz de Allahın emri olan kurban kesmeyi önemseyerek ümmetinin gereğini yapmasını ister..
Kâbe’yi yapan ona Allah’ın evi diyen İbrahim peygamberin,bu uygulamasını Peygamberimiz Hz Muhammed(SAV) benimser ve devam ettirir. Musa peygamber ve İsa peygamber ise benimsemez. Onlar Kâbe’yi kutsal ibadet yeri olarak kabul etmediler, Kâbe odaklı hac ve kurban kesme işlemi yapmadılar.
Kabe’yi tavaf ve Kurban kesme uygulaması Musevilikte ve Hıristiyanlıkta yoktur.
Bu bilgilerden sonra gelelim İslam dünyasında yaşanan bazı tespitlere,
Bunları yazarken üzüldüğümü ve hicap duyduğumu ifade etmek isterim,
Maalesef bugünkü İslam dünyasında kan, katliam, yıkım, ihanet, kin, nefret, düşmanlık kol geziyor.Bazıları Allah adına İslam adına kafa kesiyor, birbirlerini katlediyorlar.Bazı İslam ülkeleri sünneti seniye ve hadisleri yok sayarken Kur’anı kerimi de kendi anlayışına göre yorumlayarak İslamiyeti yaşamaya çalışıyorlar..
1400 yıl geçmiş, Müslümanlar hala temel konularda birlik değiller. İtikatları farklı, iman anlayışları farklı, ibadetleri farklı, günah anlayışları farklı, evliliğe, cariyeye, zinaya hırsızlığa, talana, yalana bakışları farklı.
Müslümanları önce Sünni-Şii-Alevi diye ayrıldılar. Sonra Selefi-Vahhabi-mezhepsizler diye bölündüler. Tarikatlar dediler, mezhepler dediler, cemaatler dediler. Ayrıldıkça ayrıldılar. Birinin dediğini diğeri kabul etmedi. Öbürünün dediğini diğerleri benimsemedi.
Her İslam alimi İslamı kendine göre yorumlayarak farklı bir İslam anlayışıyla mezheplerin ortaya çıkmasına sebep olmuşlardır..Buradan Hanefi,Maliki,Hambeli ve Şafii gibi daha pek çok mezhepler doğmuştur.
Kurban nedir ne anlama gelir sorusuna cevapta birleşemediler. Kimi koç inek deve derken bazı art niyetliler horozdan da kurban olabileceğini söylediler.
Kimileri bir yıllık geliri olan kurban kesmeli derken diğer bazı tüketici zihniyetli, alim olduğunu sananlar borcu olanların da kesmesi gerektiğini söylemişlerdir.
Kimileri Hz peygamber bir kere kurban kestiğini,başka da kurban kesmediğini söylerken,diğer bazı din bilginleri ise Peygamberimiz hep kurban kestiğini söylemişlerdir.
Her yıl İslam ülkeleri farklı günde kurban ve Ranmazan bayramı kutladılar,tıpkı bu bayramda olduğu gibi…
Kurban Bayramı’nı 4 Ekim 2014 Cumartesi günü kutlamaya başlayacak ülkeler şöyle:
Türkiye, Suudi Arabistan, Irak Sünnileri, Lübnan Sünnileri, Filistin, Suriye, Ürdün, Mısır, Umman, Yemen, Somali, Bahreyn, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan, Güney Sudan, Tunus, Cezayir, Libya, Nijerya, Gana, Uganda, Avusturya, İtalya, Belçika, İsviçre, Kanarya Adaları, Fransa, Danimarka, Rusya, İngiltere, Güney Kore, Kanada, ABD, Latin Amerika ve Karayipler’de yaşayan Müslümanlar.
Bayramın başlangıcını 5 Ekim Pazar günü olarak kabul eden ülkeler:
İran, Irak, Lübnan Şiileri ile Moritanya, Fas, Güney Afrika, Kenya, Zambiya, Japonya, Malezya, Endonezya ve Yeni Zellanda’daki Müslümanlar.
Bayramın başlangıcını 6 Ekim Pazartesi günü olarak kabul eden ülkeler:
Pakistan ,Bangaldeş ve Hindistan Müslümanları.
Gördüğünüz gibi İslam dünyası daha bayram günlerinde anlaşamıyorlar.herkes ayrı bir baş,herkes ayrı bir İslam alimi,kim kime dumduma..Eğer gerçek İslam alimleri olmasa her taraf uydurma hadis ve Sünnetlerle dolacak..Maazallah Kur’anı kerim tefsirleri de bizleri üzecek..Bu konuda İslam birliği sağlanmalı,her kafadan bir ses çıkmamalı,pozitif bilimle İslamiyetin birlikte yürümesi sağlanmalıdır.
Müslümanların İslam dünyasının çağdaş evrensel değerleri benimsemiş liderlerle alimlere ihtiyacı vardır. Hırsız, yalancı, talancı, servet biriktiren, bölen böldürten, katleden- katlettiren,uydurukçu Müslüman görünümlü şeytanlardan kurtulması gerekir.
Aksi halde Müslüman halkları; huzursuz güvensiz, sorunlar içinde boğulan, bocalayan, kendi kendilerini katleden insanların ihanet tarlası olmaya devam eder.
Sonuç olarak; Aklı, bilimi esas almayan inanç ve düşüncenin insana, topluma ,dünyaya bir faydası yoktur.
Not:Bu Makaleyi yazarken Sn Nurullah Aydının makalesinden bazı alıntılar yaptım..Hoşgörüsüne sığınarak onun da kurban bayramını kutlarım.