Sözün Sonu

14.12.2014

Sohbet etmek,yazmak,yazışmak,gezmek-dolaşmak,seyahat etmek insanı dinlendirir,

Müzik dinlemek ,spor yapmak veya sportif faaliyetleri seyretmek de öyle..

Bu etkinlikler kişilerin ruhsal yapılarına,alışkanlıklarına,cinsiyetlerine,yaşlarına,kültürel yapılarına,mesleklerine  ve algılamalarına göre kişiden kişiye farklılıklar  gösterirler.

Genellikle bayanlar daha çok müzik dinlemek,sohbet etmek ve gezip –dolaşmaktan hoşlanırken ,beyler de spor yapmak,sportif faaliyetleri izlemek,dolaşmak,gezmek kahveye gitmekten hoşlanırlar.

Bendeniz bunlardan birkaçı ile ilgileniyordum ve dinlenmiş oluyordum..Onlar gençliğimdeki hobilerimdi..Bugünlerde beni esas dinlendiren mesleğim, tedavi ettiğim hastaların şifa bulmaları veya yarar görmeleri beni ziyadesiyle dinlendiriyor…Yazı yazmak, yorumda bulunmak,bilglendirmek veya birilerinden öğrenmek ikinci sıradaki hobilerim oldu.Bazen demoralize oluyorum..Yazdıklarım karşısında yorum yapanların olumsuz yorumları ve yargılamaları beni üzüyor..Acaba yanlış bilgi mi verdim veya birilerinin ayağına mı bastım diye tekrar yazdıklarımı gözden geçiriyorum;doğru olduğunu görünce rahatlıyorum..Toplum olarak okumayı sevmiyoruz,kulaktan dolma bilgilerle yetiniyoruz..Doğruları yazanlara da kızıyoruz

Sarıkamış’ta 90 bin askerimiz donarak ölmüş..İçimiz sızlıyor..20-30 yaşlarında gencecik evlatlarımız şehit olmuşlar..Rus yetkilileri onların görüntülerini yayınladı,senkop geçirdik,bir tuhaf olduk..Adına Sarıkamış destanı dedik ve öylece de kutluyoruz..Öve öve bitiremiyoruz kahramanlığımızı..Ama bir de madalyonun öbür yüzü var..O askerleri donma tehlikesi olduğunu bile bile Allahuekber dağlarına gönderen dengesiz paşamızın hatasını hiç kimse bilmek istemiyor..Neyin kahramanlığı be kardeşim diye kimse sorgulamıyor..Bir tek kurşun atmadan ölen Mehmetçikler adına kahramanlık destanı yazıyoruz..Ama hatamızı asla kabullenmiyoruz..Bunu yazdığımız zaman ise biz Osmanlı veya Enver Paşa düşmanı oluveriyoruz..

“Çanakkale destanı,Sarıkamış destanı,Kosova meydan muharebesi,Atatürk’ün büyük askeri dehası,Abdülhamit’in kurtlarla dansı,Osmanlının büyüklüğü” gibi destanımsı ,tarihi olaylardan ülkenin gerçek gündemine bir türlü gelemedik,gelmek de istemiyoruz galiba..

Yıllardır”Hey on beşli onbeşli,Tokat yolları taşlı”türküsüyle bel kıvırtarak,parmak şıklatarak oynuyoruz.O Türkünün on beş yaşında askere alınıp cepheye sürülen ve hepsi şehit olan 15 yaşındaki sakalı çıkmamış delikanlılar için yazıldığını bilmeden zevkle ve neşeyle oynuyoruz”iyi ki öldünüz ,oh olsun dercesine”

Osmanlı devletinde ençok üzülenlerin,baskı gören ve ezilenlerin Türkler olduğunu söylesem bana kızacaksınız..Osmanlı,ancak  imparatorluğun sonlarına doğru, Abdülhamit döneminde Türklere sahip çıkmıştır..Osmanlının zenginleri,tüccarları,okuma-yazma bilenleri ve bilimle uğraşanları,yeniçerilerin çoğunluğu,Saray yönetimlerinin hemen hemen tamamı devşirme,ecnebilerdendi..36 Osmanlı padışahından sadece birinin karısı Türk’tü gerisinin hepsi devşirme idi. Halk açken,sefilken  Harem ağaları Padişahın 20-30 hatundan hangisiyle halvete gireceğini hesap etmekte ve onları hazırlmakla meşguldüler.En güzel kokularıyla,en zarif iç çamaşırlarıyla padışah efendimizi mutlu edecek hatun özenle hazırlanırdı.Saltanatın bekası için bir gecede ailesi ve yakın çevresenden15-20 kişiyi öldürtenler katil değil midir?Bunları yazmak ve gerçekleri halka sunmak kötü mü acaba?Osmanlıya hakaret mi acaba?Biz Osmanlının iyi yönlerini de kötü yönlerini de bilmek zorundayız.Bu millete haksızlık yapıyoruz,doğruları bilme hakları olduğunu düşünüyorum

Atatürk öldükten sonra sözde onun izinden giden,onu ilkelerini benimseyen ve koruyanlar veya diğer bir deyimle doğruları gizleyenler de böyle yapmamışlar mıydı?Atatürk yaşasaydı bu sözde Atatürkçüleri eleştirmez miydi, kendi için uydurulan bazı etkinliklikleri sorgulamaz veya kaldırtmaz mıydı?Bunun tam tersine 19 Mayıs,29 Ekim Cumhuriyet bayramlarını,10 kasım kutlamalarını kaldırmaya çalışanları da eleştirmez miydi?Kendisine sarhoş ve ayyaş diyenlere gülmez miydi?

Bugüne ait siyasi otoritenin ve devlet kuruluşlarının hatalarını söylemek çok da kolay değil..Yazmadan çok düşünmek lazım..Okuyucular hangi ideolojiden ve hangi siyasi partiden diye düşünmeden yazılacak yazılar peşinden acımasız eleştirileri de beraberinde getiriyor..Takım tutar gibi ölümüne parti tutuluyor..Onun söyledikleri hep doğru..Ondan başka paşa yok..Bu düşünce ve saplantılardan kurtulmamız lazım;ondan sonra daha sağlıklı düşünebilir ve çözüm üretebiliriz..Gerçekten bu saplantımızdan derhal kurtulamazsak büyük devlet,büyük Millet olma hayalimiz sözde kalacaktır..

Tüm Çaykaralıların,Tüm Türk halkının olayları objektif olarak gözlemlemelerini ,tarafsız olmalarını çok isterdim.Bunu söylerken apolitize olsunlar,siyasi fikir ve düşünceleri olmasın demek istemiyorum.İnadına siyaset yapmak,inadına toplumsal olayları görmemezlikten gelmek,anlamsız bir yarış içine girmek bizleri kökten yaralar,birliğimizi bozar.Ben ..benim…bizim..gibi hep kendine yontan hal ve hareketlerden kaçınmamızın zamanı çoktan geçiyor.Sen..sizin ve sizlerin gibi karşı kelimelerle başkalarının hakkını da savunmaya başlamak bizleri mutlu edeceğinden eminim,bu yaklaşım bizlere onur verecektir,ayrıca  insanlığın gereğide budur.Her insanın doğasında menfaatçilik ve bencillik vardır.Ama bunun dozunu iyi ayarlamak lazımdır..Bu da ancak vicdanla olur,Allah korkusuyla olur..

Artık şurası bir gerçektir ki toplumsal  barışın sağlanması ve yangının söndürülmesi sadece siyasilerin  çabalarıyla olamayacaktır..Karşılıklı restleşmeler,sert söylemler,toplumsal ayrışmalar,kamplaşmalar birilerine yaradığı ve bu tavrı sürdürecekleri kesindir.Bu tavır üstünü örtme ve bazı konuların gündemden düşürülmesi tavrıdır.Bu tespit gerçeği bilen ama bilmemezlikten gelen bazılarını rahatsız edecektir.Doğru doğrudur,bunu böyle algılamak zorundayız.Genel seçime az bir zaman kala Osmanlı imparatorluğunu kurma çalışmaları!!! Birilerine siyasi rant getireceği ve gündemi değiştireceği kesindir.Bunların hepsi bilerek uygulamaya konan konulardır.Paralel devletten sonra Osmanlı dili ve Osmanlı imparatorluğu kurma çalışmaları bu seçimin galibi olacağa benzer..O nedenle toplumsal barış siyasiler tarafından şu anda istenmiyor..Tıpkı PKK nın çözüm süreci ve barış istemediği gibi..

Evet demek ki çözüm sizlerin elinde..Ülkenin bölünmez bütünlüğü ve toplumsal barış sizlerin elinde, Lütfen bu milletin kavga etmesine ve bölünmesine izin vermeyiniz..

AK Partilisiyle,CHP lisi ve MHP lisiyle kenetlenin,uyanın artık

Ülke bölünmenin eşiğinde,PKK mevzi kazanarak saldırıyor,

İmralı organize ediyor,başbakanın eline yol haritası veriyor

BDP Ankarada siyaset yapıyor,PKK nın siyasi temsilcisi gibi çalışıyor.

Eskiden bu PKK ve yandaşlarını ciddiye almadınız,

Üç beş çapulcu dediniz ,ses çıkarmadınız,

Türk Ordusu güçlüdür dediniz oralıklı olmadınız,

Köşe yazarlarının satıldığını hissettiniz ,ama özgürlük dediniz

ülkeyi bölme çalışmalarının son hızıyla devam ettiğini gördünüz ama güneş gözlüğü taktınız,

Askerler kışlalarından ve polisler  karakollarından dışarı çıkarılmadılar,

Çözüm sürecini baltalamayalım dediniz.

İmralı geçen toplantıda Özerklikten söz etti,hiç biriniz ses çıkarmadınız,

Ne oldu sizlere ,ne oldu bizlere;üstümüze ölü toprağı mı serpildi?

Uyanın artık çok geç olmadan,

Bu bahar çok sert esecek,yazın geldiğine sevinemeyeceksiniz.

Ne olur artık kara baharı ,15 nisanı beklemeyin,düşman sizleri bilsin,görsün artık..

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir