Genetiği ile oynanmış(GDO’lu) ürünler piyasaya sürdünüz ses çıkaran olmadı.. Bir adım daha ileri gittiniz, Çiftçinin kullanacağı tohumun GDO lu olması İçin gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerden adamlar satın aldınız ve GDO’lu tohum kullanması İçin kanunlar çıkarttınız. Yetmedi GDO lu tohumların yanında Çoğalan böcekleri ve mantarları da birlikte gönderdiniz. Bağda, bahçede, tarlada çoğalan bu böcek ve haşere takımını yok etmek için de daha önceden hazırladığınız ilaçları yine bizlere kakaladınız.. tohumun yanında ilaç parasını da birlikte cebe attınız.. olması muhtemel bir üçüncü dünya savaşında Genetiği ile oynanmamış orijinal tohumları buzullarla kaplı soğuk Antarktika kıtasında depoladınız..cenabı hak sizlerin ayak oyunlarını görünce kuzeydeki buzul kütlelerini eritmeye başladı; hevesiniz kursağınızda kaldı..
Bugüne gelecek olursak, Hala ayak oyunlarına devam ediyorlar. Üçüncü Dünya Savaşı’nın topsuz, tüfeksiz, atom bombasız olması için çalışmaları başlattılar..Bu nedenle ABD nin Kuzey Carolina eyaletinde 2014 yılında başlatılan virüs çalışmaları ABD yönetimi tarafından durdurulmuştu..dünyanın sayılı virologları tarafından başlatılan bu çalışma daha sonra Amerikan derin devletinin araya girmesiyle durdurulmuştur..Başta Bill Gates, Google olmak üzere Amerika derin devletinin cephe aldığı zengin ailelerin bir kısmı bu çalışmayı Çin’e kaydırmışlar ve Wuhan kentinde art niyetli çalışmalarına devam etmişlerdir.. Bu çalışmalarına devam ederken Çinliler ile yapmış oldukları anlaşma gereği Dijital sistemin ilk çalışmalarını Çin de yapmaları konusunda anlaşmışlardır..ve bugün Çin’in her tarafında kullanılan kamera ve diğer dijital sistemleri Çinli bilim adamlarıyla birlikte yapmışlardır..
Bugün dünyada salgına neden olan corona virüsü doğal mı yoksa birileri tarafından mı yapıldı tartışmasına gerek yok..Bill Gates’in 2016 yılında bir konferansta yapmış olduğu konuşmada 2020 yılında nelerin olabileceği öngörüsü aslında her şeyi açıklıyor.. hep beraber göreceğiz..virüs salgını henüz bir başlangıç.. korku filmlerinin senaryoları oynanıyor;aynı mankenleri kullanarak devam ediyorlar..Salgının peşinden aşı gelecek ve dünyadaki 8 milyar insanın en az yarısına kullandırılacak.. Bu da yetmeyecek mutasyona uğramış olan virüslerle devam edilecek. Dünyada ABD başta olmak üzere bazı ülkeler Çinden tazminat isteyebilirler.. Donald Trump’a virüsün nereden geldiği üzerine bir soru sorulmuş,”2-3 defa ısrarla Çin kaynaklı virüs demiştir;Çinden dünyaya bulaşmış olabilir” dememiştir.
Paraya doymayan bu şerefsiz insanlar Dünyanın tadını kaçırdılar .. Dünya hakimiyeti ne menem bir şeyse dünya da 100 kişi kalsalar bile bu mücadeleyi sürdüreceklermiş gibi çaba sarf ediyorlar. Ellerinden gelse 8 milyarlık dünya nüfusunu 1 milyara indirebilirler.. doğum kontrolü,düzensiz beslenme, kimyasal katkı maddeleri, toksik ilaçlar, aşılara katılan katkı maddeleri ve virüslerle kimseye çaktırmadan tepki almadan dünya nüfusunu azaltmayı, hastalıkları çoğaltmayı hedeflemektedirler.. Bu kadarı da fazla diye bana kızabilirsiniz.. hayır hiç kızmayınz;bunlar her naneyi yerler.. yemeye de devam ediyorlar..dünyada koruyucu sağlık hizmetleri neden pasifize edildi, bunu hiç kendinize sordunuz mu? Küresel güçler hastalık olmadan para kazanabilirler mi? Hastalık oluşması ameliyatların yapılması, hastanede uzun süre hastaların yatması onların işine yarar.
Dünya sağlık örgütü denilen bir örgüt var..Donalds Trump tarafından aforoz edildi ve ABD Dünya sağlık örgütü‘ne yılda vermiş olduğu 600 milyon dolarlık katkı payını kesti.. sebebi neydi biliyor musunuz? Artık Amerika derin devleti Dünya sağlık örgütünün Google, Bill Gates ve diğer zengin ailelerin bir kısmı için çalıştığını ve onlardan gizli yardım aldığını biliyor.. O nedenle ABD derin devleti Donalds Trump’a baskı yaparak bu ödeneği kestiler.Daha sonradan sadece Dünya sağlık örgütü değil Amerikan hastalıkları önleme ve kontrol Komitesi de bu güçlerin desteği!! altında Çalıştığı öğrenilmiştir.
Dünyayı evlere hapis ederek dijital sistemi kurmak isteyen güçler başarılı olmaya devam ediyor.. artık herkes işini dijital sistemle evlerden halledecek, Eğitim veöğretim evden devam edecek, ellerimize yerleştirilecek olan chiplerle hepimizi kontrol altına alacaklar, sağlık sistemimizi oradan kontrol edecekler, Özel veya genel hiçbir bilgi saklı kalmayacaktır..
Suudi Arabistanın güneybatısında kurulacak olan yeraltı şehri tamamen robot sistemiyle idare edilmesi planlanmaktadır.. İnsanların olmadığı tamamen yapay zeka ile çalışacak olan bir şehir düşünün.. aklınızdan neler gelebilir? Bu durumdan korkar mısınız çekinir misiniz
Robotlar acaba dünya hakimiyetini ele geçirip hepimizi öldürürler mi? Veya onları uzaktan kumanda eden bir kişi dünya hakimiyetini elde edebilir mi? Dünyanın nereye doğru gittiğini hiç düşünebiliyor musunuz? İnsanın ve insanlığın tamamen yok olduğu bir sürece doğru gidiyoruz..
Birleşmiş milletler gıda ve tarım örgütü(FAO)ve onunla birlikte çalışan Birleşmiş milletler Dünya gıda programı Komitesi(WFP) 5-6 ay önce yapmış oldukları bir toplantıda dünyada kenevir ekilibilecek yerler üzerinde araştırma yapmışlardır.. hani şu meşhur ekilmesi yasak olan kenevir bitkisinden söz ediyoruz.. uyuşturucu ve ağrı kesici maddeler elde etmek için ekmeyeceklerine göre oksijen üretimi ve radyoaktif maddelerin zararlı etkilerinden korunmak için ekileceği kesindir. Bir dönüm Kenevirden elde edilen oksijen oranı 25 dönümlük Ormandan elde edilene eşdeğerdir.. radyoaktif madde artıklarını ondan daha iyi temizleyen bir bitki yoktur.. Böceklerin etki edemediği tek bitkidirKenevir dört ayda yetişir bir ağaç ise 20 ile 40 yılda yetişebilir.. evet kenevir ekimi hemen hemen dünyanın Çocuğu ülkesinde yasak iken neden ekim kararı alındığını şimdi anladınız mı.. O halde dünyanın daha fazla kirleneceği düşünülerek böyle bir kararın alındığı düşünmek zorundayız.
Artık dünyanın doğal ortamını, dağları, tepeleri, denizleri, el değmemiş tabiat güzelliklerini, arkadaş ve dost sohbetlerini, toplu kahvaltıları,iftarları, toplantıları unutun.Hepimizi,dünyayı idare edecek robotlar varken size ve bize de ihtiyaç kalmayacaktır.. bazen sizin teknolojimiz batsın diye haykırasım geliyor içimden ve eskiyi özlemle arıyorum..
Biz görür müyüz bilemem,ama yeni ve orta kuşak muhtemelen bu söylediklerimi yaşayacak ve görecektir..