Bir Üniversite – Bir Akademinin Yok Edilişi…

TÜM SİYASİ ÖRGÜTLERE, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE BASIN MENSUPLARI VE KAMUOYUNA DUYURULUR

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi İstanbul’un Anadolu yakasında E-5 Cevizli köprüsü mevkisinde lokalize olmuştur. 1974’lü yıllarda bu bölgede onkoloji hastanesi olarak bir hastane planlanmış ve bu amaçla yaptırılmıştır. Ancak 1987 yılında Kartal Devlet Hastanesi olarak hizmete açılmış ve takiben Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne dönüştürülmüştür.


Anavatan Partisi’nin ve ülkemizin güzide insanı Rahmetli Adnan Kahveci bu bölgede bir sağlık kampusü ve Akademi olması için o zamanlar 550 dönümlük arsayı milli emlaktan Sağlık Bakanlığı’na tahsis ettirmiş ve başka bir amaçla kullanılamaz şerhi koydurtmuştu. Yıllarca bu alan bu amaçla korunduktan sonra 3 – 4 yıl önce Adalet Bakanlığı’na Adalet Sarayı yaptırmak üzere tahsis edilmiştir ve şuanda o Adalet Sarayı yapımı devam etmektedir. Eee bunda ne var? Ne kadar güzel diyebilirsiniz… Ama öyle değil, o güzelim Akademi – Üniversite olmaya aday bu alan tarumar edildi… Kartal’ın, Cevizli’nin, Pendik’in, Maltepe’nin daha doğrusu Anadolu Yakası’nın geleceği yok edildi… Kartal Koşuyolu Kalp Hastanesi’ninde taşındığı bu alanın üzerine başka sağlık kampüsleri yapılacaktı. Beş yüz elli dönümlük arazide her türlü tedavi kurumu kurulacaktı. Kemik iliği nakli, rehabilitasyon, genetik bölümü ve fizik tedavi hastanesi, dahiliye ve cerrahi monoblok binaları, hasta ve hasta sahiplerinin kalacağı otel binası, sağlık personelinin barınacağı lojmanlar, Anadolu yakası sağlık kurumlarının müşterek toplantılarını yapacağı geniş konferans salonu… gibi binaların yapımı bu bölgede planlanmıştı… Bu konuda Rahmetli Sakıp Sabancı ile görüşülmüş ve bağış olarak destek vereceğini ifade etmişti. Ancak arsanın pürüzsüz ve temiz olması istemişti. Ne yazık ki birileri bu düşünceyi ve kuruluşu baltaladı, yok ettiler. Bir akademi bir üniversitenin çok rahat kurulabileceği 550 dönümlük böyle bir arsayı katlettiler. Cevizli – Kartal – Pendik – Maltepe’yi mahvettiler, bu bölgenin arsa ve bina değerlerinin 10 kat daha artmasını engellediler. Orada çalışacak binlerce insanın ekmeğini kestiler. Bu bölge insanının huzurunu kaçırdılar, suçluları yargılayan bir kuruluşun bu bölgede işi ne? Başka yer mi bulamadınız?

Elbette Adalet Sarayına da ihtiyaç vardır ama bu bölgede değil, İstanbul’un dışına da yapılabilirdi. İşin daha da komik tarafı 100 – 150 dönümlük arsanın hastaneye en yakın sıfır bölümünden binayı kurdurmazlar mı? Yani ola ki hastane ileride genişleyebilir geri kalan arsayı da işgal etmesinler. Ne mantık değil mi? Peki bu işi planlayanlar size soruyorum sizin hastaneye hiç mi ihtiyacınız olmayacak…Bir sağlık kampüsü mü önemli yoksa Adalet Sarayı veya Hapishane mi önemli..?Vicdan ve akıl sahibi insanlar bunun değerlendirmesini daha iyi yaparlar.

Bir diğer önemli sorun, şuandaki hastanenin lokalize olduğu bu bölümde acile giriş çıkış sorun olmakta, trafik yoğunluğu yaşanmaktadır. Şu anda günde 15-20 bin kişinin giriş çıkış yaptığı alana Adalet Sarayı açıldığı zaman 40-50 bin kişi giriş çıkış yapacaktır. Peki, o zaman giriş çıkışı nasıl sağlayacaksınız? Yazık değil mİ? Acil hastalar acile nasıl giriş yapacaklardır? O bölgeyi trafiği işleyemez hale getirmeniz doğru olur mu?

Biz Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları olarak bu durumdan çok rahatsızız ve vicdanımız sızlıyor. Tüm siyasi ve sivil toplum örgütlerine, basına, tüm kamuoyuna sesleniyoruz gelin olayı yerinde görün ve değerlendirin, sizin de vicdanınız var, eğer bizimle aynı fikirde değilseniz sizlerin fikirlerine saygı duyarız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir